Aklanma

2022-02
Philip Graham Ryken
Basit ve yalın bir dille ifade etmek gerekirse, insanlığın sorunu günahtır. Hepimiz suç işlemiş ve bu nedenle Tanrı’nın gazabını hak etmiş olan günahkârlarız. Öyle ki, kendimizi kurtarabilmek için yapabileceğimiz hiçbir şey yoktur. Tanrı’nın adalet için koyduğu kurallar bizi kurtaramaz, bu kurallara uyamadığımız için bunlar olsa olsa bizi suçlu çıkarır.
Bu nedenle yargılanmak üzere Tanrı’nın huzuruna çıkarıldığımızda, Tanrı tarafından kabul edilebilmek için yaptıklarımıza dayanabilme konusunda en ufak bir şansımız bile bulunmamaktadır. Bu, suçlu olduğumuz kanıtlanıncaya kadar masum kabul edildiğimiz bir yargılama değildir. Aksine, suçlu olduğumuz çoktan kanıtlanmış olan ve doğru kabul edilinceye kadar da suçlu olarak kalmamız gereken bir yargılamadır. Bu yargılama sürecinde doğru kabul edilme, hukuksal durumumuzdan çaresiz olduğumuzu gördüğümüz ve Kutsal Kitapsal bir doktrin olan “doğru kabul edilme”yi kavramaya başladığımız bir zamana tekabül eder.
Aklanma, Hristiyan müjdesinin merkezi konumundadır, çünkü temel sorulara yanıtlar verir: “Günahkâr insanoğlu kutsal Tanrı’nın karşısında nasıl aklanabilir?” — Kitapçıktan
PDF olarak okuyabilir, cihazınıza indirebilirsiniz.

Yargı Kürsüsü
Sonra solundakilere şöyle diyecek: ‘Ey lanetliler, çekilin önümden! İblis’le melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe gidin!
Matta 25:41
Tanrı Tüm İnsanlığı Yargılayacaktır.
Son yargının gerçekleşeceği, Yeni Antlaşma’nın lütuf aracılığıyla sahip olduğumuz kurtuluş mesajının içine oturduğu çerçeveyi oluşturur. Pavlus, yargının kesin olduğu gerçeğini Atinalı düşünürlere vurguladı (Elçilerin İşleri 17:30-31). Ve Müjde’yi özellikle detaylıca yorumladığı Yeni Antlaşma mektubu olan Romalılar’da ayrıntılı olarak açıkladı (Romalılar 2:5-16). Pavlus bu mektubunda “Tanrı’nın adil yargısının açıklanacağı gazap gününden” ve “gelecek gazaptan” bizi İsa Mesih’in kurtardığını ilan eder (1.Selanikliler 1:10; Romalılar 2:5; krş. Romalılar 5:9; Efesliler 5:6; Koloseliler 3:6; Yuhanna 3:36, Vahiy 6:17; 19:15). Kutsal Yazılar boyunca sıkça karşımıza çıkan Tanrı’nın öfkesi, hiddeti ve kızgınlığı yargıyla ilgili kavramlardır. Bahsettiğimiz bu kavramlar her zaman Kutsal Yaratıcı’nın günahı etkin bir şekilde yargılamasını işaret eder. Tıpkı gazabı’nın bu dünyada günahı yargıladığı gibi. İsa Mesih’in aracı egemenliğinin Babası adına yargıçlık ederek tamamlanması sonucunda tüm insanların yargılanacağı mesajı Yeni Antlaşma boyunca görülen bir temadır (Matta 13:40-43; 25:41-46; Yuhanna 5:22-30; Elçilerin İşleri 10:42; 2 Korintliler 5:10; 2 Timoteos 4:1; İbraniler 9:27; 10:25-31; 12:23; 2 Petrus 3:7; Yahuda 6-7; Vahiy 20:11-15). Mesih geri geldiğinde ve tarihin akışı sona erdiğinde, çağlar boyunca yaşayan tüm insanlar yargılanmak üzere dirilecektir. Herkes, Mesih’in yargı kürsüsü önünde duracaktır. Bu olayı hayal etmek elbette imkansızdır çünkü insanın hayal gücü egemen bir Tanrı’nın neler yapabileceğini anlayacak kapasite de değildir.
Yargı günü herkes kendi adına Tanrı’ya hesap verecektir. Bunun sonucunda Tanrı, Mesih aracılığıyla “herkese yaptıklarının karşılığını verecektir” (Romalılar 2:6; krş. Mezmur 62:12; Matta 16:27; 2.Korintliler 5:10; Vahiy 22:12). Yeniden doğuşa sahip olan ve Mesih’in kulları olarak doğruluğu sevmeyi ve kutsal cennetin yüceliğini arzulamayı öğrenen imanlılar tanınacaklar ve Mesih’in onlar adına sunduğu kefaret ve erdemler sayesinde aradıkları ödüllere kavuşacaklardır. Geriye kalan insanlar ise seçtikleri tanrısız yaşam şekline uygun bir kadere mahkûm olacaklar. Onları bekleyen bu kaderin sebebi kendi suçlarıdır (Romalılar 2:6-11). Tanrı’nın isteğini ne kadar bildikleri, suçlarının yargılanması için ölçü olacaktır (Matta 11:20-24; Luka 11:42-48; Romalılar 2:12).
Gerçekleşecek olan bu yargı, Tanrı’nın adaletini ortaya koyacaktır ve en sonunda O’nun haklı olduğunu ilan edecektir. Tanrı’nın “bütün ulusların kendi yollarından gitmelerine izin verdiği” ve bu günahkâr dünyada kötülüğün yayılmasına izin verdiği gerçeğine baktığımızda, Tanrı’nın adaletinden veya adaletinin egemen oluşundan kuşku duyulması şaşırtıcı değildir. Ancak Tanrı’nın adil yargısı O’nun yüceliğini gösterir ve Son Yargı gerçekleştiği zaman, Tanrı’nın doğruluğu umursamaktan vazgeçtiğine dair olan kuşkular ortadan kalkacaktır (Mezmur 50:16-21; Vahiy 6:10; 16:5-7; 19:1-5).
Mesih’e ait olduğunu iddia edenlerin durumuna baktığımızda, bu kişilerin sözleri ve eylemleri gözden geçirilecektir (Matta 12:36-37). Mesih’e ait olduklarını söyledikleri iddiaları dürüst ve yenilenmiş bir yüreğin ürünü mü (Matta 12:33) yoksa sadece ikiyüzlü dincilikten ileri gelen papağan çığlığı mı (Matta 7:21-23) olduğunu gösteren kanıtlar ortaya çıkarılacaktır. Yani herkes gerçekte olduğu şey neyse ona göre Tanrı’dan karşılığını alacaktır. İmanlı olduklarını iddia etmelerine rağmen yeni bir yaşam sürmekten ve günahtan uzak durmayanlar. Tanrı’yla başkalarına sevgi dolu bir şekilde hizmet ederek kendisini belli etmeyen kişiler yeni yaşama sahip olmadan kaybolacaktır (Matta 18:23-25; 25:34-46; Yakup 2:14-26).
Düşmüş melekler (yani cinler) son günde yargılanacaklardır (Matta 8:29; Yahuda 6). Kutsal Yazılar’da hangi role sahip olacakları tam olarak açıklanmasa da, kutsallar bu yargılama sürecine dahil olacaktır (1.Korintliler 6: 3). Gelecek olan yargının farkında olmak her zaman şu an tövbe etmemiz için bir çağrıdır. Sadece tövbekârlar, yargı zamanına hazır olacaktır.
Daha Fazla Oku
Ölülerin Dirilişi
Ama biri çıkıp, “Ölüler nasıl dirilecek? Nasıl bir bedenle gelecekler?” diye sorabilir. Ne akılsızca bir soru! Ektiğin tohum ölmedikçe yaşama kavuşmaz ki! Ekerken, oluşacak bitkinin kendisini değil, yalnızca tohumunu –buğday ya da başka bir bitkinin tohumunu– ekersin…
Ölülerin dirilişi de böyledir. Beden çürümeye mahkûm olarak gömülür, çürümez olarak diriltilir. Düşkün olarak gömülür, görkemli olarak diriltilir. Zayıf olarak gömülür, güçlü olarak diriltilir. Doğal beden olarak gömülür, ruhsal beden olarak diriltilir.
1. Korintliler 15:35-37, 42-44
Mesih’te Ölmüş Olanlar Yücelik İçinde Dirilecektir
İsa Mesih ölümden dirilenlerin ilkiydi (Elçilerin İşleri 26:33) ve bu dünyaya geri döndüğü zaman hizmetkarlarını da kendisininki gibi diri bir yaşama kavuşturacaktır (1.Korintliler 15:20-23, Filipililer 3:20-21). Tabii ki İsa, ölmüş tüm insanları diriltecektir ancak iman aracılığıyla O’na ait olmadan ölenler yargılanmak amacıyla diriltilecektir (Yuhanna 5:29). İsa’nın ikinci gelişinde hayatta olan Hristiyanlar, o gün geldiğinde muhteşem bir dönüşüm geçirecektir (1.Korintliler 15:50-54). İkinci gelişten önce ölmüş Hristiyanlar ise görkemli bir bedene kavuşacaktır (2.Korintliler 5:1-5). Ölümlü ve ölümsüz beden arasında, İsa’nın durumunda olduğu gibi benzer bir devamlılık olacaktır. Çünkü İsa Mesih ölüp dirildiğinde sahip olduğu beden ölmüş bedeniyle aynıydı. Pavlus diriliş bedeni ile ölümlü beden arasındaki ilişkiyi tohum ve tohumdan gelen bitki arasındaki ilişkiye benzetir (1.Korintliler 15:35-44). Bu durumda başlangıç noktası ve ortaya çıkan ürün arasında büyük farklılıklar bulunan bir tür devamlılık olduğunu anlamalıyız. Ayrıca Pavlus, her durumda bir nitelik farkı olacağından da bahseder. Şu an sahip olduğumuz bedenler Adem’inkine benzer olarak doğal ve dünyasaldır. Her türlü zayıflığa ve çürümeye açıktır ve eninde sonunda ölecektir. Ama dirilmiş bedenlerimiz, Mesih’inkine benzer olarak ruhsal olacak (Kutsal Ruh tarafından yaratılan, doldurulan ve desteklenen) ve ebedi, çürümez, ölümsüz ve göksel olana ait olacaktır (1.Korintliler 15:45-54).
Bununla beraber, dirilmiş bedenlerimizin geçirdiği bu değişime rağmen Mesih dirildiğinde öğrencileri O’nu tanımıştı ve beden almış Musa ve İlyas’ta ayrıca o gün dağda tanınır bir durumdaydı (Matta 17: 3-4). İsa’nın dirilişinden sonra dirilen Yahudi kutsalların tanındığını da ayrıca gördük (1.Korintliler 15:45-54). Öyleyse dirilecek Hristiyanların da birbirini tanıyacağını basitçe görebiliriz. Bu yüzden sevdiğimiz ve ölüm yüzünden kaybettiğimiz imanlılarla bu dünyanın ötesinde yeniden sevinçle bir araya gelmeyi bekliyoruz. 1.Selanikliler 4:13-18 ayetlerinde, Mesih’e iman ederek ölmüş kişileri sonsuza kadar kaybettiklerinden korkan hayattaki imanlılara bu gerçek ima edilmişti. Pavlus bu ayetlerde, Mesih’in gelişinden bahsederek okuyucularının Hristiyan sevdiklerini kesinlikle tekrar göreceğini temin eder.
Tanrı’nın yenilenmiş karakterlerimizi değiştirmek için kullandığı örnek model İsa’nın candan sevgisi ve alçakgönüllülüğüydü. O halde bu dünyada yaşadığı dönemde bu nitelikleri kusursuzca sergilediği bedeninin şimdiki yüceltilmiş yani diriltilmiş hali de bizim bedenlerimiz dirildiğinde alacağı biçim için örnek bir modeldir. (Filipililer 3:21)
Hristiyanların şu an sahip olduğu bedenler, yenilenmiş yüreklerin arzularını ve amaçlarını ifade etme konusunda her halükârda zayıf araçlardır. Çekingenlik, asabiyet, şehvet, depresyon, arkadaşlıklarda soğukluk vs. gibi kutsalların mücadele ettiği birçok zayıflığın sebebi fiziksel yapımız ve davranış kalıplarımızla yakından bağlantılıdır. Ölülerin dirildiği gün sahip olacağımız bedenler, yenilenmiş karakterlerimize kusursuz bir şekilde uyacaktır. Bu bedenler kutsallığımızı göstermemiz için sonsuzluklar boyunca mükemmel araçlar olacaktır.
“Yüceltilme” (Tanrı’nın yaşamlarımızdaki bir görünümü olduğu için böyle adlandırılır, 2.Korintliler 3:18), Kutsal Yazılar’da Tanrı’nın ahlaki ve ruhsal yapımızı İsa Mesih’e benzer olarak kusursuz ve kalıcı bir biçimde dönüştürmek üzere yenilediği zaman başladığı işi tamamlamasına verilen addır. Yüceltilme, Tanrı’nın bizleri en nihayetinde ölümsüz bedenlerde günahsız yaratıklara dönüştüren gücünün işidir. Yüceltilmiş son durumumuz kavramsal olarak şunları içerir.
- Zihinsel anlayış güçlerimizin sınırsız olarak genişlemesi yoluyla kusursuz bir lütuf bilgisi. (1.Korintliler 13:12)
- Baba ve Oğul’u görme ve onlarla birlikte olmanın kusursuz sevinci.
- Sevgi ve itaat için özgür olmuş doğanın ve yüreğin kusursuz birleşiminden gelen Tanrı’ya kusursuz tapınma ve hizmet.
- Günahlı, kötü, zayıflatan ve öfkelendiren her şeyden kusursuz bir kurtuluş.
- Farkında olduğumuz tüm tutkuların kusursuzca gerçekleşmesi (burada gerçekleşen tutkular cinsel arzular, acıkma, susama ve uyku değil ancak Tanrı ile daha çok paydaşlık yapma arzularıdır)
- Bu dünyada yaşadığımız sürece iyi ve değerli olan ancak kapasitenin yetersizliğinden ötürü eksik kalan ne varsa kusursuzca tamamlanması.
- Bütün bu mükemmel şeyleri deneyim etme sonucunda gelen sonsuz bir kişisel büyüme.
Pavlus, Romalılar 8:30’da çarpıcı bir geçmiş zaman kipi ile Tanrı’nın seçilmişlerini kurtarma eylemi hakkındaki analizini sonlandırır. “Tanrı… akladıklarını yüceltti”. Yüceltilme dediğimiz şey hem Pavlus’un günlerinde hem de yaşadığımız bu günlerde, (İsa hariç herkes için) gelecekte olması beklenen bir olaydır. Ancak Pavlus’un düşüncesi açıktır, yüceltilmemiz burada ve şu anda Tanrı’nın egemen tasarısında kesinlikle gerçekleşecek sabit bir nokta gibi ele alınır ise, halihazırda gerçekleşmiş kadar geçerlidir. Ayette geçmiş zaman kipini kullanmasının sebebi yüceltilmemizin kesin olarak gerçekleşeceğinden emin olmamız içindir. Hristiyan umudunun kesinliği ve güvencesi budur.
Daha Fazla Oku
Üçlübirlik
RAB, İsrail’in Kralı ve Kurtarıcısı, Her Şeye Egemen RAB diyor ki, “İlk ve son benim, Benden başka Tanrı yoktur.
Yeşaya 44:6
Tanrı Birdir ve Üçtür
Eski Antlaşma sürekli olarak kendine tapınılması ve sevilmesi gereken, kendini açıklayan tek bir Yaratan Tanrı olduğunu bildirir (Yasa’nın Tekrarı 6:4-5; Yeşaya 44:6-45:25). Yeni Antlaşma da bununla hem fikirdir (Markos 12:29-30; 1.Korintliler 8:4; Efesliler 4:6; 1.Timoteos 2:5). Bununla beraber kurtuluşu sağlamak amacıyla bir takım gibi birlikte hareket eden üç kişiden bahseder. Baba, Oğul ve Kutsal Ruh (Romalılar 8; Efesliler 1:3-14; 2.Selanikliler 2:13-14; 1.Petrus 1:2). Üçlübirlik’i tarihsel olarak formüle etmek Tanrı’nın doğasıyla ilgili olan, kavrayışımızın ötesindeki bu gizemin çerçeve içerine alınarak açıklanmasını amaçlar.
Bu doktrin, Yeni Antlaşma tarihçilerinin kaydettiği gerçeklerden ve bu gerçeklerden ortaya çıkan vahiysel öğretiden kaynaklanır. Babası’na dua eden ve aynı şekilde dua etmeyi öğrencilerine de öğreten İsa, öğrencilerini tanrısal doğası hakkında ikna etmişti. Böylece O’nun tanrısal bir öze sahip olduğuna iman etmek, O’na tapınmanın ve O’na dua etmenin doğru olduğuna inanmak, Yeni Antlaşma imanının temel niteliğidir (Yuhanna 20-28-31; krş. 1:18; Elçilerin İşleri 7:59; Romalılar 9:5; 10:9-13; 2.Korintliler 12:7-9; Filipililer 2:5-6; Koloseliler 1:15-17; 2:9; İbraniler 1:1-12; 1.Petrus 3:15). İsa bir başka Paraklit’i göndereceğini vaat etti (kendisi ilk Paraklitti). Az önce kullandığımız Paraklit kelimesi, Grekçede parakleytos (παράκλητος) diye geçen kavram; danışman, savunucu, yardımcı, tesellici, müttefik, destekçi olarak çok yönlü kişisel bir hizmeti ifade etmektedir (Yuhanna 14:16-17, 26; 15:26-27; 16:7-15). Vaat edilen hizmeti gerçekleştirmek amacıyla Pentikost Günü gelen bu diğer Paraklit, başlangıçtan beri üçüncü tanrısal kişi olarak sayılan Kutsal Ruh’tu. Pentikost’tan kısa bir süre sonra Petrus, Kutsal Ruh’a yalan söylemenin Tanrı’ya yalan söylemek olduğunu deklare etti (Elçilerin İşleri 5:3-4).
Böylece Mesih, vaftizin “Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un adıyla” (burada tekil bir dil kullanılıyor: tek Tanrı, tek ad), yani Hristiyanların kendilerini adadıkları üç kişi ama tek olan Tanrı’nın adıyla yapılmasını emretti (Matta 28:19). Öyle ki İsa’nın vaftiz olduğunu anlatan bölümde de bu üç kişi ile karşılaşırız: Baba Oğul’un doğruluğunu tanıdı bundan sonra Ruh, Oğul’un yaşamında ve hizmetinde varlığını gösterdi (Markos 1:9-11). Böylece 2.Korintliler 13:14’te Üçlübirlik’in bereketlemesiyle karşılaşıyoruz. Bununla beraber Vahiy 1:4-5’te Baba, Kutsal Ruh ve Oğul’dan esenlik ve lütuf duasını görüyoruz (eğer Ruh’un Üçlübirlik’in diğer kişileriyle eşit derecede Tanrı olduğunu düşünülmeseydi, Ruh’u Baba ile Oğul arasına yazılır mıydı?). Bunlar Yeni Antlaşma’nın Üçlübirlik öğretisi hakkında ki görüşünün ve vurgusunun daha dikkat çekici bazı örneklerinden biridir. Tarihsel anlamda Üçlübirlik’in teknik dili orada bulunmasa da Üçlübirlik inancı ve görüşü Kutsal Kitap’ın geneli boyunca mevcuttur. Bu yüzden Üçlübirlik bir Kutsal Kitap doktrini olarak kabul edilmelidir: Tanrı’nın kimliği hakkında ki bu doktrin Eski Antlaşma da neredeyse hiç belirgin olmasa da Yeni Antlaşma’da basit ve açık bir ebedi gerçektir.
Bu doktrinin temel bildirisi, tek olan Tanrı’nın kendi içerisinde ki birliğinin kompleks bir yapıya sahip olmasıdır. Bahsettiğimiz üç kişisel “öz”, birbirine tamamen eşittirler, ebediyen birbiriyle birliktedirler ve bireysel farkındalığa sahiptirler. Her biri “sen” dediği iki kişiyle olan ilişkisinde aynı zamanda “ben”dir ve her biri diğer ikisiyle birlikte aynı tanrısal öz açısından tamamen paydaştır. Bu üç kişisel öz, tek bir kişi tarafından oynan üç ayrı rol değildir (bunun adı modalizmdir). Ayrıca bu üç kişisel öz, tek bir kümenin içerisindeki üç tanrıda değildir (bunun adı da triteizmdir). “O” olarak bilinen tek Tanrı aynı zamanda ve eşit derecede “Onlar”dır ve “onlar” daima birliktedir ve iş birliği içerisinde çalışırlar. Bu iş birliği içerisinde Baba eylemi başlatır, Oğul itaat eder ve Kutsal Ruh her ikisinin isteğini gerçekleştirir ki ayrıca bu halihazırda Ruh’ta aynı isteğe sahiptir. Bu, Tanrı’nın İsa’nın sözleri ve yaptığı işler aracılığıyla açığa çıkardığı gerçektir ve Yeni Antlaşma’nın ortaya koyduğu kurtuluşun gerçekliğini destekler.
Üçlübirlik doktrininin bizim için pratik önemi, bize karşı yaptıkları lütufkar hizmette Üçlübirlik’in her kişisine eşit derecede dikkat ve yücelik vermemiz gerektiğidir. Üçlübirlik’in sunduğu hizmet, Müjde’nin temel konusudur. Nitekim İsa’nın Nikodim’le sohbetinde gördüğümüz gibi, üç Kişi’nin Tanrı’nın lütuf planındaki farklı rollerini dikkate almadan müjdeden söz edemeyiz (Yuhanna 3:1-21; özellikle ayet 3, 5-8, 13-15). Hristiyan inancıyla ilgili Üçlübirlik’i reddeden her türlü öğreti Kutsal Kitap standartlarına göre yetersiz kalır ve kesinlikle temelinde yanlıştır. Bu tür öğretilere yaklaşmak Hristiyanların yaşamlarını doğal olarak yoldan çıkarmaya meyillidir.
Daha Fazla OkuTanrı’nın Sözüne İnanmak

Kutsal Kitap’ın Anlaşılırlığı, Gerekliliği, Yeterliliği ve Bizler İçin İfade Ettikleri
2019-04
Kevin DeYoung
Kutsal Kitap Kendisi Hakkında Ne Söylüyor … ve Bunun Önemi
PDF olarak okuyabilir, cihazınıza indirebilirsiniz.
Kurtuluş

Tanrı’nın Büyük Planının Zaferi
2017-06
Derke P. Bergsma
Bildiğiniz gibi Kutsal Kitap bir öykü derlemesinden daha fazla bir şeydir. Onun, bir bütün halinde belirli bir konu üzerine odaklandığını görebilirsiniz. *Kurtuluş*, Kutsal Kitap’ın farklı bölümlerinin Tanrı’nın dünyayı kurtarmak için hayata geçirdiği büyük planla ilişkisini görmek isteyen bireyler ve Kutsal Kitap çalışması yapan gruplar için aydınlatıcı bir kitaptır. Dr. Bergsma sizi İsa Mesih’in kendisinde gerçekleşen kurtuluşla doruğa ulaşan Kutsal Kitapsal dönemlerden geçen bir yolculuğa çıkarıyor. Bu kitabı okuduktan sonra Kutsal Kitap’taki her olaya farklı bir gözle bakacaksınız.
Google Play’den mobil cihaza indirebilirsiniz.
Google Book’tan okuyabilirsiniz.
PDF olarak okuyabilir, cihazınıza indirebilirsiniz.
EPub formatında cihazınıza indirebilirsiniz.
Plan

2017-03
Colin S. Smith
Daha önce yaptığınız hiçbir şey Tanrı için bir sürpriz değildir. Başınıza gelen hiçbir şey O’nu habersiz yakalayamaz. Sizin yaptıklarınız ya da başınıza gelenler O’nun planlarının yerine getirilmesini ne durdurabilir, ne de yavaşlatabilir. Tanrı için egemen olmanın anlamı budur. Tanrı ne yaptığını tam olarak bilir. Yaşamınızdaki olayların kontrol dışına çıkmayacağını ya da şansa bağlı olarak meydana gelmeyeceğini bilmek size güven verecektir. Her şey Tanrı’nın kontrolünde ve elindedir, öyle ki bu planlar Tanrı’nın size duyduğu sevgiyi yansıtır. Hristiyanlar, Tanrı’nın planının onları kendi yüceliğini en muhteşem şekilde gösterecek ve onlara en büyük sevinci duyuracak bir noktaya yönlendirmesi karşısında sevinç duyarlar. — Kitapçıktan
Google Play’den mobil cihaza indirebilirsiniz.
Google Book’tan okuyabilirsiniz.
PDF olarak okuyabilir, cihazınıza indirebilirsiniz.
EPub formatında cihazınıza indirebilirsiniz.
Mobi formatında cihazınıza indirebilirsiniz.
Teolojiye Giriş

Tarihsel Hristiyan İnanç Rehberi
2017-01
J. I. Packer
Bu kitap bana göre hem bir inanç sistemi hem de yaşam biçimi olan Hristiyanlığın kalıcı temelleri olarak görülen noktaları kısaca ele almaktadır. … Öğrencilerime sık sık dediğim gibi teoloji, hamt ve adanmışlık içindir; yani Tanrı’yı övmek ve kutsal bir yaşam sürebilmek için. Bu yüzden Tanrı’nın varlığına dair farkındalık yaratacak bir şekilde sunulmalıdır. Teoloji, bilinçli olarak Tanrı’nın gözleri önünde olduğu ve O’nun yüceliğini övdüğü zaman en sağlıklı halindedir.
Google Play’den mobil cihaza indirebilirsiniz.
Google Book’tan okuyabilirsiniz.
PDF olarak okuyabilir, cihazınıza indirebilirsiniz.
EPub formatında cihazınıza indirebilirsiniz.
Mobi formatında cihazınıza indirebilirsiniz.
Müjde’nin Gücü ve Mesajı

2016-08
Paul Washer
Günümüz Hristiyan kuşağının en büyük kusurlarından biri Müjde’yi ihmal etmesi ve bu ihmalkârlık neticesinde başka birçok sorunun ortaya çıkmasına sebebiyet vermesidir. Müjde’nin temelini oluşturan Tanrı’nın adaleti, insanlığın günaha düşmüş oluşu, kanla olan kefaret temaları bir çok kürsüden uzaktır. _Müjde’nin Gücü ve Mesajı_’nda Paul Washer, Mesih’in iyi haberinde yer alan bu temel unsurları adres göstermekte ve Müjde’yi tüm güzellikleriyle, insanı utandıran yönlerini ve onu kurtaran gücünü yeniden keşfedebilmemize yardımcı olmak amacıyla bize rehber niteliğinde bir kitap sağlamaktadır. Bu yeniden keşif yaşamınızı değiştirsin, Müjde’yi yaymanızı güçlendirip desteklesin ve Tanrı’ya en büyük yüceliği sağlasın.
Google Play’den mobil cihaza indirebilirsiniz.
Google Book’tan okuyabilirsiniz.
PDF olarak okuyabilir, cihazınıza indirebilirsiniz.
EPub formatında cihazınıza indirebilirsiniz.
Mobi formatında cihazınıza indirebilirsiniz.
Müjde Nedir?

2016-08
Bryan Chapell
İsa’nın kutsallığı, O’nu günahımız için kusursuz bir kurban haline getirmiştir.… Günahlarımız Tanrı’yı rahatsız etmekten ötedir. Öyle ki insanlığın günahı tahmin edilemeyecek ölçüde acıya yol açmıştır. Öfkemiz, istismarcılığımız, aldırmadığımız acılar ve görmezden geldiğimiz adaletsizlik Tanrı’nın gözünden kaçmamaktadır. Kutsal bir Tanrı, bu tür bir günaha karşı gözlerini kapayıp, kulaklarını tıkayamaz. Mağdurlar adalet için haykırır, Tanrı’nın merhameti ise doğruluğundan dolayı talep edilen İsa’nın kurbanı aracılığıyla sağlanır.… Tanrı’nın adaletine karşı ödeyemediğimiz borcumuzu ödemiştir. O’nun kefareti bizim günahlarımızı örtmüştür. O’nun ölümü, bizi hak ettiğimiz cehennem cezasından kurtarmıştır. — Kitapçıktan
Google Play’den mobil cihaza indirebilirsiniz.
Google Book’tan okuyabilirsiniz.
PDF olarak okuyabilir, cihazınıza indirebilirsiniz.
EPub formatında cihazınıza indirebilirsiniz.
Mobi formatında cihazınıza indirebilirsiniz.