Get In Touch
541 Melville Ave, Palo Alto, CA 94301,
ask@ohio.colabr.io
Ph: +1.831.705.5448
Work Inquiries
work@ohio.colabr.io
Ph: +1.831.306.6725

YETKİNLİKTE İLERLEME

Çoğu çocuğun ortak noktası büyümeye olan arzularıdır. Dört gözle büyümek ve çocukluğun ötesine geçen birinin bakış açısıyla hayatı tecrübe etmek isterler. Bunun için okula gitmek veya sürücü ehliyeti gerekse de yetkinliğe eşlik eden ayrıcalıklar ve fırsatlar çocukların yetkinliği arzulamalarına neden olur.

Yetişkinler de çocukların büyümelerini bekler. Gelişip yetkinleşmeyi başaramadıklarında bu anormaldir ve dolayısıyla endişeye neden olur.

Kutsal Yazılar inanlıları bu tür arzulara ve beklentilere teşvik eder. Petrus şöyle yazmıştır, “Yeni doğmuş bebekler gibi, hilesiz sütü andıran Tanrı sözünü özleyin ki, bununla beslenip büyüyerek kurtuluşa erişesiniz” (1. Petrus 2:2). Ruhsal büyümemizi mümkün kılan şeyi arzulamamızı buyuruyor (“sözün sütü”; Yeni Amerikan Standart Kutsal Kitap) öyle ki bununla Mesih’te bizim olan kurtuluşa erişelim. Benzer şekilde, devam eden ruhsal toylukları yüzünden okuyucularını nazikçe azarlayan İbraniler’in yazarının sözlerinde gerçekleşmemiş beklentilerin hüsranını duyabilirsiniz:

Bu konuda söyleyecek çok sözümüz var, ama kulaklarınız uyuştuğu için anlatmak zor. Şimdiye dek öğretmen olmanız gerekirken, Tanrı sözlerinin temel ilkelerini size yeni baştan öğretecek birine ihtiyacınız var. Size yine süt gerekli, katı yiyecek değil! (İbraniler 5:11-12)

İbraniler gerektiği gibi büyümedikleri için onlara ayrıca fayda sağlayacak başka talimatlar alabilecekleri bir pozisyonda değiller.

Bununla birlikte, İbraniler’in yazarı ruhsal toyluklarından dolayı okuyucularını ferahlatmıyor, aksine, kabahatlerine işaret edip onları büyümeye teşvik ediyor. Mesih’in baş kahinliğini (4:14-5:10 bu konu hakkındadır) açıklamakta zorlanmasının temel nedeni konu yüzünden değil, aksine, “kulaklarının uyuşmuş olmasındandır.” “Uyuşma” diye çevrilen sözcük tembel veya ihmalkar manasına gelir ve durumun kendi kendine olduğunu gösterir. İbraniler Tanrı Sözü’nü dinlemeye gönülsüzdüler.

Mektubun alıcıları, yine de, ruhsal toylukları yüzünden sadece suçlanmıyorlar, tövbe ve iman yoluyla yaşamlarında sağlanan temelin üzerine inşa ederek bunu geride bırakma ve “yetkinliğe doğru ilerleme” (6:1) konusunda onlara meydan okunuyor. İbraniler gibi, her Hristiyan, yaşa, deneyime veya koşula bakmadan ruhsal olarak büyüme sorumluluğunu taşır.

Ruhsal Yetkinliğin Şekli

İbraniler 6:1’de “yetkinlik” diye çevrilmiş olan sözcük başka yerlerde “tam” veya “kusursuz” diye çevrilmiş bir sözcük ailesine aittir. Bütünlük veya tam gelişim fikrini taşır. “Yetkinliğe doğru ilerleme” bu nedenle tam ve tamamen gelişmiş bir Mesih öğrencisi olarak büyümeyi gerektirir. Bu da, düşüncemizde, ahlaki karakterimizde ve Tanrı’ya olan adanmışlığımızda giderek daha fazla Mesih gibi olmak manasına gelir.

Efesliler 4:13-15 Ruhsal Yetkinlikten Bahseder

Sonunda hepimiz imanda ve Tanrı Oğlu’nu tanımada birliğe, yetkinliğe, Mesih doluluğundaki olgunluk düzeyine erişeceğiz. Böylece artık insanların kurnazlığıyla, aldatıcı düzenler kurmaktaki becerileriyle, her öğretinin rüzgarıyla çalkalanıp öteye beriye sürüklenen çocuklar olmayacağız. Tersine, sevgiyle gerçeğe uyarak bedenin başı olan Mesih’e doğru her yönden büyüyeceğiz.

Olgun Hristiyanların yaşamları, Tanrı Sözü’ne zıt öğretiler ve uygulamalar karşısında kolayca sarsılmayan bir istikrar gösterir. Ve buna zıt bir şekilde, olgun inanlılar “her yönden Mesih benzerliğinde büyürler.”

Ruhsal Yetkinlik Nasıl Gerçekleşir?

Bir kimsenin fiziksel hayatında olduğu gibi ruhsal yaşamında da doğumdan sonra doğal olarak büyüme gerçekleşir. Bu normaldir, bununla birlikte, bu otomatik olarak gerçekleşir diyemeyiz. Halkını ruhsal yetkinliğe eriştirmek için Tanrı belirli araçlar sağlamıştır. Westminster İnanç Açıklaması bu sağlayışı şöyle özetler:

Gözle görülen bu katolik kiliseye Mesih, bu yaşamda dünyanın sonuna kadar kutsalların toplanması ve yetkinleştirilmesi için Tanrı’nın hizmetini, esinini, ve kanunlarını vermiştir: ve Kendi varlığıyla ve Ruhuyla, vaadi uyarınca, bunları yerine getirmeye yeterli kılar. (WİA 25.3)

Halkının hem “toplanması” (dönüşüm) hem de “kusursuzlaşması” (yetkinleşme) için lütfun alışılagelmiş araçları Tanrı tarafından sağlanmıştır. Halkında iman yaratmak için Tanrı’nın sağladığı araçlar imanda büyümeleri için amaçladığı aynı araçlardır. Kutsal Yazılar inanlıları Hristiyan yaşamda gelişmeye teşvik ettiğinde bu alışılagelmiş araçlara olan ihtiyaçtan vazgeçmeyi asla kastetmez. Aksine, biz bu araçları imanla kullanmaya devam ettikçe Mesih’le olan ilişkimizde daha derine ve daha güçlü bir şekilde büyümek üzere güçlendiriliriz.

Söz

İsa Baba’ya dua etti, “Onları gerçekle kutsal kıl, Senin sözün gerçektir” (Yuhanna 17:17). Kutsal Yazılar Tanrı’nın yazılı Sözü’dür ve o olmadan Tanrı’nın kurtarış bilgisine sahip olamayız veya O’nunla olan ilişkimizde büyüyemeyiz. Elçi Pavlus Kutsal Yazılar’ı Tanrı’nın bize vermesinin nedeninin bize öğretmek, bizi azarlamak, yola getirmek, doğruluk konusunda eğitmek olduğunu söyler, öyle ki, “her iyi iş için donatılmış olarak yetkin olalım” (2. Timoteos 3:16-17). Yetkinlikte ilerlemesi için Hristiyan’ın Kutsal Yazılar’ı anlamada ve ona olan bağlılıkta ilerlemesi gerekir.

Kutsal Kitap’a olan sıradan bir aşinalık yeterli olmayacaktır, İsa’nın Dağ’daki Vaaz’ının sonuç kısmında açıklık getirdiği gibi bir kaya üzerine inşa edilmiş bir ev fırtınalara dayanırken kum üzerine inşa edilmiş ev fırtınada yok olur. İkinci olan, ona bağlı bir şekilde riayet etmeden Mesih’in Sözü’nü sadece duyan bir kişiyi temsil eder. Yaşamı istikrardan yoksundur. Birinci olan, sadece İsa’nın öğrettiklerini duymakla kalmayan aynı zamanda “bunları uygulayan” bilge kişi gibidir. Yaşamı, hayatın denenmeleri karşısında dik duran bir yetkinlikle nitelendirilecektir. Sözün yayılması ve duymakla (Romalılar 10:17; Vahiy 1:3), derin düşünme ve hatırlama yoluyla (Yeşu 1:8; Mezmurlar 1:1-3; 119:11) ve özellikle sadık bir şekilde vaaz edilen Tanrı Sözü bizi şekillendirir (2. Timoteos 4:1-5).

Dua

Dua yoluyla, Mesih sayesinde Tanrı’ya yaklaşırken O’nun tahtının olduğu odaya girebiliyoruz. Dua etmemiz için bize emir verildi (1. Selanikliler 5:17), bazı şeylerin duasız yerine gelmediği bize söylendi (Markos 9:29) ve nasıl dua edileceği konusunda bilgilendirildik (Matta 6:5-13; Luka 11:1-4). Dua yoluyla, Baş kahinimiz Mesih sayesinde gelen güvencelerle yüreklerimizi ona döktüğümüzde Tanrı’ya karşı içtenliğimiz gelişir, O duygularımızı paylaşır ve ihtiyaç anlarımızda bize yardım ve merhamet sağlar (İbraniler 4:14-16).

Dua, sadece Rab’bin Sözünü yerine getirdiğini gördüğümüzde değil aynı zamanda O’ndan istediğimiz iyi şeyler bize bağışlanmadığında da imanımızı güçlendirir. Rab’bin Pavlus’un isteğini reddedişiyle Elçi zayıflıklarımızda Tanrı’nın gücünü gösteren Tanrı’nın lütfunun yeterliliğine güvenmeyi öğrendi. Sonuç olarak Pavlus şunu söyleyebilecek yetkinliğe erişti, “Mesih uğruna güçsüzlükleri, hakaretleri, zorlukları, zulümleri ve darlıkları sevinçle karşılıyorum. Çünkü ne zaman güçsüzsem, o zaman güçlüyüm” (2. Korintliler 12:8-10).

Sakramentler

Ayrıca sakramentler de Tanrı halkının imanını güçlendirmek için sağlanmıştır. Vaftiz, ölümü ve dirilişinde Mesih’le olan paydaşlığımızı ve günahların bağışlanması sayesinde O’nunla olan birliğimizi gösterir (Romalılar 6:1-11). Rab’bin Sofrası, inanlılar olarak temsil ettiğimiz gerçekliğin unsurlarına baktıkça imanımızı güçlendirir. İman yoluyla, “Çarmıha gerilmiş olan Mesih’i ve ölümünün tüm faydalarını ruhsal olarak kabul ediyoruz ve bunlarla besleniyoruz” (İkinci Londra Baptist İman İkrarı 30.7).

Şartları belirtilen bu sakramentlere bağlı olmak itaat yoluyla imanı güçlendirir ve İsa kişisini ve yaptığı işi Hristiyanların huzurunda korur.

Kilise

Bir kiliseye bağlı olmadan ruhsal sağlık ve gelişimi koruyarak yeterli olduğunu düşünen bir Hristiyan ve inanlılar yetiştiren bir kilise tehlikeli bir biçimde tecrübesizdir. Mesih, kiliseye armağanlar (pastör öğretmenler) vermiştir, öyle ki, “kutsallar hizmet görevini yapmak ve Mesih’in bedenini geliştirmek üzere donatılsın” (Efesliler 4:11-12). Mesih’i beraber takip eden kardeşler olarak birbirimize olan bağlılığımızı vurgulayan ortak bir ruhsal gelişim boyutu var. Tanrı bireysel Hristiyanları yerel bir imanlılar topluluğunun üyeleri olarak işlev görsünler diye tasarlamıştır (Romalılar 12:5; 1. Korintliler 12:12-31).

Eğer amacınız ruhsal olgunluksa, düzenli, Kutsal Kitap’a sadık bir kiliseyle birlik olmayı ihmal edemezsiniz.

Bastırın

Deneyimli bir Elçi olarak Pavlus, amacının Mesih’i tanımak olduğunu yazar:

Ölümünde O’nunla özdeşleşerek, dirilişinin gücünü ve acılarına ortak olmanın ne demek olduğunu bilmek istiyorum. . . . Bunlara şimdiden kavuştuğumu ya da yetkinliğe eriştiğimi söylemiyorum. Ama Mesih İsa’nın beni kazanmakla benim için öngördüğü ödülü kazanmak için koşuyorum. Kardeşler, kendimi bunu kazanmış saymıyorum. Ancak şunu yapıyorum: Geride kalan her şeyi unutup ileride olanlara uzanarak, Tanrı’nın Mesih İsa aracılığıyla yaptığı göksel çağrıda öngörülen ödülü kazanmak için hedefe doğru koşuyorum. (Filipililer 3:10-14)

Bunlar, büyümeye devam eden yetkin bir inanlının sözleridir. Dolayısıyla, tanıklığına şu teşviği de uygun bir şekilde ekliyor: “olgun olanlarımızın hepsi bu düşüncede olsun” (15. ayet).

Tom Ascol