Çağdaş Amerikan kültürünün az miktarda kutsal gerekçesi var. Gerekçelerimizin gösterişli veya şamatalı olmasını tercih ederiz. Fakat Rab’bin Sofrası kutsaldır ve öyle olmalıdır. Kutsal bir zamanda, ölümünden önceki gece, Fısıh yemeğinde İsa bunu başlattı. 1. Korintliler 11:17-34’te akşam yemeğine katılan kişilere yaptığı uyarılarda Pavlus bunun kutsallığını gösterir.
Pavlus’un endişelendiği şey Korint kilisesindeki Hristiyanların Rab’bin Sofrası’na düzgün bir şekilde katılmamasıydı, dolayısıyla onlara öğretmek, onları düzeltmek ve uyarmak için mektup yazdı. Sofra, İsa’nın ölümündeki yeni antlaşmadır. Hristiyanlar için, bu, O’nun kurtarış işinin tüm kutsallığında İsa’yı hatırlamayı, onu düşünmeyi, tekrar ona adanmayı ve tekrar ona bağlanmayı içerir. Pavlus, Rab’bin Sofrası’na uygun bir biçimde gelmeleri gerektiğini onlara hatırlatıyor. Uygun bir biçimde derken Pavlus neyi kastediyor? Bu uygunluk ahlaksal kusursuzluk değil aksine gerçek Hristiyan adanmışlıktır (1. Korintliler 11:19). Bu adanmışlık sofraya gelmeden önce incelenip gözden geçirilmelidir. İsa’nın ölümünün bizim için olduğuna ve bunun kurtuluşumuzu güvence altına aldığına gerçekten inanmalıyız. Sofraya katılımımızın O’nun kurtarış işinin dünyaya karşı bir tanıklığı ve deklarasyonu olduğunu hatırlamalıyız.
Sofraya uygun olmayan bir biçimde geldiğimizde ise Rab’bi öldürenlerle beraber suçlu hale geliriz. Bizi kurtarmak yerine, Mesih’in ölümü bizi mahkum edecektir. Bu gerçekten de ciddi bir şeydir. Bu korkunç sonucu önlemek için kendimizi incelemeli ve yargılamalıyız. Tövbe etmeliyiz.
Tövbemiz elbette gerçek bir tövbe olmalı: “Tanrı’nın isteğiyle çekilen acı, kişiyi kurtuluşla sonuçlanan ve pişmanlık doğurmayan tövbeye götürür. Dünyanın acılarıysa ölüm getirir” (2. Korintliler 7:10). Dünyanın acılarında, günahkar, Yahuda’nın Rab’be ihanet ettikten sonra yaptığı gibi kendine odaklanır. Tanrı’nın isteğiyle çekilen acı ise Tanrı’ya ve O’ndan istediğimiz bağışlanmaya odaklanır.
Westminster Uzun İlmihali 76. soru ve cevapta tövbeyi çok güzel bir şekilde tanımlar: “Yaşama götüren tövbe kurtaran bir lütuftur, Ruh ve Tanrı Sözü aracılığıyla günahkarın yüreğinde var edilir, bu şekilde kendi günahlarının sadece tehlikesi karşısında değil, ama görüntüsü ve hissi ve ayrıca bunların pisliği ve kötülüğü karşısında ve Tanrı’nın tövbekarlara Mesih’te sunduğu merhameti algılayarak günahkar, günahları yüzünden öylesine üzülür ve onlardan nefret eder ki, bunların hepsinden Tanrı’ya döner, yeni itaatin tüm yollarında sürekli O’nunla birlikte yürümeyi amaçlar ve çabalar.” Bu tövbede kişi sadece günahtan dolayı üzgün olup ondan nefret etmekle kalmaz ama aynı zamanda yeni bir hayat yaşamak üzere ona sırtını döner.
Pavlus, Korint kilisesindeki sakramente katılmaya uygun olmayan kişileri Tanrı yolunda tövbeye çağırdı. Onların Tanrı’yla ve komşularıyla barışmaları gerekiyordu. Pavlus aklındaki bazı kabahatleri bize gösteriyor. Bazı Korintli Hristiyanlar, Tanrı’nın verdiği sofrayı başka bir şeye saptırarak Tanrı’yı gücendirmişlerdi (1. Korintliler 7:20). Bölünmeleriyle ve üstünlük tavırlarıyla komşularını gücendirmişlerdi (1. Korintliler 7:19, 21). Pavlus, günahlarını hatırlamaları ve bunlardan dönmeleri için onları imanlarına ve yaşamlarına bakmaya çağırıyor.
Pavlus’un Hristiyanları kendilerini incelemeye çağırması temelde çok kişisel ve bireysel bir konudur. Her birimiz sadece kendi yüreğini inceleyebilir. Ama kilise, bu uygun iç gözlem için yardımcı ve teşvik edici olabilir. Tarihe bakıldığında, Reform kiliseleri, kişinin kendini incelemesi sürecine yardım eden ve vaazlardan oluşan hazırlık hizmetleri yapıyordu. Presbiteryenlerin yıllık bir komünyon uyguladıkları İskoçya’nın bazı bölgelerinde, Pazar günü paydaşlığından önce hafta içinde en az dört hazırlık hizmeti bulunuyordu. Üç ayda bir uygulanan komünyonun yaygın olduğu Hollandalı Reformcular arasında Pazar günkü komünyon öncesi yapılan hizmetlerden biri hazırlık hizmetiydi. Bu hizmetler günaha, Mesih’in kurtarış işine, sakramentin anlamına ve kendini gerçekten inceleyip tövbe etmenin doğasına odaklanıyordu.
İsa’nın yaşamı, çarmıhtaki Bedeni ve Kanı kurtuluşun tek yoludur. İsa bizimle buluşacağını, bizi besleyeceğini ve bize verdiği sofra aracılığıyla bizi yenileyeceğini vaat etti. Böyle bir sofraya katılmak için düzgün bir şekilde hazırlanmaya ihtiyacımız var. Böyle bir hazırlık gizemli veya zor değildir. Bu hazırlık, durup kendine ciddi bir şekilde bakmaktan, Mesih’e içtenlikle inanmaktan ve tövbe edilmesi gereken konularda tövbe etmekten ibarettir. Bunu kısa bir zamanda yapmak mümkündür. Eğer inançsızsak, tövbe etmiyorsak, kendimizi incelemiyorsak sofradan almamalıyız. Ama kendimizden şüphe duymamızı veya hazırlık yapmamış olmamızı, Tanrı yolunda oluşumuzdan şüphe duyarak gerçekten Tanrı yolunda olduğumuz sonucunu çıkardığımız bir meziyete dönüştürmemeliyiz. Öğrencilerine, “Yiyin.” diyen Mesih’in çağrısını önemsemeliyiz. Ve eğer O’nun öğrencileriysek ve hazır değilsek, hazırlanmalıyız.
Heidelberg İlmihali 81 bize yardım etmek üzere bunun tamamını bizim için özetler: “Rab’bin Sofrası’na kimler yaklaşmalıdır?” Cevap şu: “Günahlarından dolayı acı çeken bununla birlikte günahlarının bağışlandığına ve devam eden zayıflıklarının Mesih’in acı çekmesi ve ölümü aracılığı ile örtüldüğüne güvenenler ve gittikçe artan bir şekilde imanda güçlenmeyi ve daha iyi bir yaşamı arzulayanlar bu sofraya katılabilir. Bu sofradan yiyip içen ikiyüzlüler ve tövbesizler kendi kendini mahkum ederler.”
W. Robert Godfrey