Öğretmenin en sinir bozucu yönü gerçekte öğretilebilir olmayan öğrencilerle yüzleşmektir. Her pastör fikirlerinde karara varmış ve düzeltilmeye açık olmayan insanlarla anlaşmak zorunda kalmıştır. Kilise ihtiyarları zamanı geldiğinde afaroza kadar giden yolda kilise disiplinini sürdürmelidir çünkü disiplin uygulanan kişi öğretilebilir değildir ve tövbe etmeyi reddediyordur.
Öğrencilerin veya kilise üyelerinin öğretilebilir olmamaları yeterince kötüdür ama bundan daha kötü olan bir şey vardır. Öğretilebilir olmayan öğretmenlerden bahsediyorum. Bunlar şu Kutsal Kitap özdeyişini uygulayabileceklerini düşünmeyen öğretmenlerdir: “Bilge kişiyi eğitirsen daha bilge olur, doğru kişiye öğretirsen bilgisini artırır.” (Süleyman’ın Özdeyişleri 9:9). Aslında, bu ayet mesleki olarak öğretmek istemeyenler için değil isteyenler için daha uygun olabilir. Eğer öğretmenlerin öğrencilerine bilgi ve bilgelik vermesi gerekiyorsa başkalarına öğretecek daha fazla şeyleri olması için en iyi öğretmenlerin bilgi ve bilgelikte büyümeyi hedeflemeleri gerekmez mi? Bir öğretmen olmak bilgi açısından “hedefe ulaşmış” manasına gelmez; en iyi öğretmenler eksikliklerini anlarlar ve öğretilmek isterler öyle ki bilgelikte ve öğrenmede büyüsünler.
Çoğumuz iyi öğretmenlerle bereketlendik, onlar ya devlet okulu veya özel okul eğitmenleri, pastörler, Pazar günü okulu öğretmenleri, ebeveynler ya da başkalarıydı. Çoğumuzun alanı hakkında daha çok bilgi edinmek veya öğretme becerisinde büyümek istemeyen zavallı bir öğretmeni olduğu da olasıdır. Tüm işlerini öğretmeleri gerektiği ilk yılda yapan ve o zamandan bu yana kendi kendine devam eden öğretmenler biliyorum. Üniversiteden hemen sonra ders planları yaptılar ve o aynı planları değiştirmeden yıllarca kullandılar. Fazla söze gerek yok, bu öğretmenler iyi öğretmenler olmadı.
Öğretmenlerin yaşam boyu öğrenen kişiler olmaları önemlidir. İyi öğretmenler her şeyi ilk anda anlar diyemeyiz. Mükemmel eğitmenler öğrenim kariyerleri boyunca materyallerini yeniden incelemeye ve yeteneklerini düzeltmeye devam ederler. Basitçe ifade etmek gerekirse, öğrenmeye devam ederler.
İyi bir öğretmenle zaman geçirdiğinizde çok geçmeden size öğrenmenin en iyi yolunun başkalarına öğretmekten geçtiğini söyler. Kişisel örnek vermem gerekirse, bu ilkeyi tam zamanlı öğretmenlik hizmetine atanmadan önce üniversitede öğrendim. Üniversite öğrencisiyken, üniversitem felsefe alanında bir branş başlattı ve buna başvuran ilk öğrenci bendim. Aslında, sınıfta bu branşta bir dereceyle mezun olacak tek kişi bendim. Hatta tek son sınıf öğrencisi bendim, felsefe kurslarım bu dersi seçmeli alan ve ana dalı felsefe olmayan diğer öğrencilerle doluydu.
Bu öğrencilerin çoğu ana dalım felsefe olduğu için kendilerine öğretmenlik yapmamı ve onları sınavlara hazırlamamı istediler. Bazıları onlara yardım etmem konusunda bana zahmet verdiklerini düşündüler. Onların farkına varmadıkları şey ben onlara yardım ederken benim de felsefeyi öğreniyor olmamdı. Kendi felsefe sınavlarım için yaptığım en iyi hazırlık sınavdan önce bu materyali bir başkasına öğretmemdi. İçeriği başkalarına açıklarken materyali anlayışımdaki zayıf olduğum noktaların hemen farkına vardım. Bu beni daha çok çalışmaya ve anahtar felsefi kavramları ifade edişimde daha usta olmaya teşvik etti.
Demek istediğim bilge öğretmenler sadece kendi hazırlıklarından ve başka öğretmenlerden değil aynı zamanda öğrencilerinden de öğrenirler. Kavrayışı güçlü olan en iyi öğrencilerim daha iyi ve daha kutsal kitapsal bir teolog olmamı mümkün kıldılar. Bu sorular beni bazı şeyleri farklı açıdan göz önünde bulundurmaya itti ve bana daha önce göz önünde bulundurmadığım yeni çalışma yolları açtı. Bunun bazı zamanlarda acı verici bir süreç olduğunu ve beni kendi gururumla yüzleşmeye ittiğini itiraf ediyorum. Öğrencilerden öğrenmek sizi alçakgönüllü yapabilir ve bu hem gereklidir hem de yardım eder.
Öğrencilerimin bilgisi veya soruları beni tehdit ediyorsa bir öğretmen olarak asla büyüyemeyeceğimi yıllar geçtikçe öğrendim. Dua ediyorum Tanrı benim kendini savunan, kararsız ve en nihayetinde öğretilemez biri olmamı mümkün kılmasın. Öğrencilerim için de dua ediyorum, özellikle mesleki açıdan hizmete çağrılanlar için. Öğrencilerinin sorularını ve bilgisini öğrenimlerini genişletmek için bir fırsat olarak görmek isteyenler iyi öğretmenler olamasalar da daha iyi olacaklardır.
Öğrenme ihtiyacı olmayan tek öğretmen Tanrı’nın Kendisidir. İyi bir öğretmen öğretilebilirdir. Eğer öyle değilse öğretecek çok az şeyi vardır. Her şeyi bilen öğretmenlerden kaçın ve öğretilebilir eğitmenler arayın.
R. C. Sproul