Kelimelerin gücü vardır. İnşa edebilirler ya da yıkabilirler. Öfkeyi tutuşturabilirler ya da gazabı geri çevirebilirler. Umut verebilir veya korku yaratabilirler. Süleyman’ın Özdeyişleri 12:18 bunu güzel bir şekilde açıklar:
Düşünmeden söylenen sözler kılıç gibi keser,
Bilgelerin diliyse şifa verir.
Bir kılıcın eti kesmesi gibi kelimeler ruhlarımızı kesebilir. Yine de şifa ve rahatlık da getirebilirler. Kelimelerimizi nasıl bilgece kullanabiliriz? Birbirlerini sevgiye ve iyi işlere teşvik eden insanlar nasıl olabiliriz? Kutsal Yazılar, sözcüklerimizle birbirimizi nasıl inşa edebileceğimiz konusunda bize dört belirli yol gösterir. Bunu yapmanın ana yolu birbirimizi işlerimizle teşvik etmektir. Hizmetini gördüğünüzde başkalarını yüceltmekten çekinmeyin. Birilerinin masaları düzenlediğini gördüğünüzde, bir toplanmadan sonra temizlik yapan birisini gördüğünüzde ya da bir bakımevinde hizmet eden birini gördüğünüzde onlara teşekkür edin. Eğer birinin misafirperverliğinden hoşlandıysanız, onlara bir teşekkür notu yollayın. Pastörünüzün vaazı sizi teşvik ettiyse siz de onu teşvik edip size konuştuğu gerçeği onunla paylaşın. İbraniler 10:24 diyor ki: “Birbirimizi sevgi ve iyi işler için nasıl gayrete getirebileceğimizi düşünelim.” Sözlerimiz düşündüğümüzde şekillenir, öyleyse bugün kilisenizden kimin teşvik edici sözlere ihtiyacı olduğunu düşünün.
Pavlus bize, insanları tam bir sabırla eğiterek “ikna etmemizi, uyarmamızı, isteklendirmemizi” söyleyerek kelimelerimizi bilgece kullanmanın başka bir yolunu anlatıyor (2.Timoteos 4:2). Bu kelimeler bazen acıya ve rahatsızlığa sebep olabilir. Bununla birlikte sevgi dolu bir azarlama, kesip biçen sert sözlerden farklıdır. Bunlar başkası için en iyisini isteyen, düşünceli ve sadık bir arkadaşın açtığı yaralardır. Birbirimize sevgiyle konuşarak birbirimize hizmet ediyoruz. Pavlus ayrıca kelimelerimizi ilahilerle şükranlık sunmamız için kullanmamızı söylüyor. Diyor ki:
Bunun yerine Ruh’la dolun: Birbirinize mezmurlar, ilahiler, ruhsal ezgiler söyleyin; yürekten Rab’be ezgiler, mezmurlar okuyun; durmadan, her şey için Rabbimiz İsa Mesih’in adıyla Baba Tanrı’ya şükredin.
-Efesliler 5:18-20
Şükran günü kurumsal bir olaydır. Birbirimizle ilahiler söylemeye katıldıkça yüreklerimiz övgüyle taşar.
Son olarak, kelimelerimizi birbirimize bağlılıkla dua etmek için kullanabiliriz. Yakup şöyle diyor:
Bu nedenle, şifa bulmak için günahlarınızı birbirinize itiraf edin ve birbiriniz için dua edin. Doğru kişinin duası işleyişinde büyük bir güce sahiptir.
-Yakup 5:16
Bir başkası adına Tanrı’ya yakarırken birbirimize yardım etmeye aktif olarak katılma şansımız var. Ne muhteşem bir ayrıcalık ve fırsat… Sözlerimizi dedikodu, huysuzluk, şikâyet ve küstahlıkla boşa harcamak kolaydır. Ruh’un çalışması ile birbirimizi teşvik ettiğimizde, yüreklendirdiğimizde, öğrettiğimizde, şarkı söylediğimizde ve dua ettiğimizde aslında şifa sunmaya davet ediyoruz. Sözlerimiz düşünceli ve bilge olsun, nezaket ve şefkatle dolu olsun ve O’nun sözleriyle tüm yaratılışı var eden Tanrımızı yüceltsinler.
Yazar: Melissa Kruger